FoMO Nedir? Sosyal Medyada Gelişmeleri Kaçırma Korkusunun Etkileri ve Çözüm Yolları
- Umay San
- 14 Ağu
- 2 dakikada okunur
FoMO’nun Tanımı ve Kökeni
Sabah uyanıyorsunuz, telefonu elinize alıyorsunuz. Instagram’da arkadaşlarınız çoktan uyanmış, hatta koşuya çıkmışlar. LinkedIn’de iş arkadaşınız terfi almış… Bütün bunlar olurken siz hâlâ yataktasınız. Yoksa geç mi kalıyorsunuz? Bu his günümüzde o kadar yaygın ki 2013’te Oxford sözlüğünde yer edindi. Dijital çağın en yaygın sendromlarından biri, belki adını hiç duymadan hissettiğimiz bir şey: FoMO, Fear of Missing Out, yani “Kaçırma Korkusu.” İşte bu, beynimizin modern dünyanın sürekli akan bilgi seli karşısında yaşadığı bir kriz, bir korku. Ama aslında bu, bir krizden daha fazlası.

FoMO Nedir? Ve Gelişmeleri Kaçırma Korkusunun Psikolojik Temelleri
FoMO’nun insan için tehlikeli olan yönü, zaman algımızı tamamen bozması. Çoğu zaman sosyal medyada fotoğrafını gördüğümüz olayın gerçek zamanını değil, bizim onu gördüğümüz zamanı esas alırız. Gördüğümüz tatil fotoğrafının bize hissettirdiği şey “geç kalmışlık” hissidir çünkü tatilin bitmiş olması önemli değildir. Bu fotoğraf zihne “Ben şu anda tatilde değilim” mesajını verir. Temelde çoğu zaman gerçek bir gecikme değil, algısal bir fark vardır. Zihin, kendini diğerleriyle karşılaştırmak üzerine evrimleşmiştir. Bu mekanizma köklerini ilkel toplumların hayatta kalabilme stratejisinden alıyor. Psikoloji bunun, insanın kendi konumunu ve değerini anlamak için sürekli başkalarının durumuna bakma eğilimi olduğunu söyler. Eskiden bu karşılaştırmalar komşunun çocuğu, iş yerindeki arkadaşla sınırlıyken artık sosyal medyayla birlikte dünyanın dört bir yanındaki insanlara kadar uzandı. Bu, tanımadığımız insanların “en iyi” hallerini tek bir tıkla görebileceğimiz anlamına geliyor. Üstelik insan zihni bu anların gerçeğin tamamı olmadığını, sadece filtrelenmiş kesitler olduğunu algılayamıyor.
Sosyal Medya Kaynaklı FoMO ve Günlük Hayatta FoMO’nun Yansımaları
FoMO, beynimizin ödül mekanizmasıyla alakalı. Sosyal medyada gördüğümüz her içerik, dopamin salınımını tetikler ancak bu haz kısa ömürlüdür ve tekrarını ister. Bu sebepten, sürekli telefona uzanıp neler olduğunu görmek isteriz. Sosyal medya şirketleri de bunu “Hikayeler” adını verdikleri kısa süreli içeriklerle manipüle ederler çünkü bir şey 24 saat içinde kaybolacaksa, kişi buna yetişme ihtiyacı hisseder. İşin ilginci, bu döngü sadece sosyal medyada değil, gerçek hayatta da kaçırma korkusuna dönüşüp hayatın tamamına yayılan bir yetersizlik hissine evrilebilir. Bir diğer boyut da sosyokültüreldir. Toplum bireyler için bir zaman çizelgesi hazırlar. Belirli bir yaşta eğitim, kariyer, sonra evlilik… Bu çizelgeye uyanlar “normal”, uymayanlar ise “geç kalmışlardır” ve beyinleri “Sen geridesin” mesajını verir. Ama herkesin zamanı farklı akar. Herkes iyi bir eğitim almadan, iyi bir kariyer yapmadan, “doğru” bir partner bulamadan önce onlarca kez yalpalamıştır. Tabii ki bu yalpalamalar Instagram akışınızda yer bulmaz.
FoMO’dan Kurtulmak Mümkün: Daha Dengeli Bir Dijital Yaşam
Bu noktada çözüm, algımızı eğitmektir. Maruz kaldığımız içeriklerin “seçilmiş” olduğunu hatırlamak gerekir. İnsanlar genellikle hayatlarının en iyi anlarını paylaşır ama perdenin arkasında, herkesin “hiçbir şey yapmadığı” anları vardır. Fırsatları kaçırmanın da bazen hayatın doğal bir parçası olduğunu kabul etmeyi öğrenmek gerekir. Bu farkındalık, geç kalmışlık hissinin yarattığı baskıyı elbet azaltacaktır.
FoMO ile İlgili Hap Bilgiler:
Türkiye’deki bir çalışma, FoMO ile psikolojik iyi oluş arasında negatif ilişkiyi sadece anonim sosyal medya kullanıcılarında buldu; yani anonimlik, FoMO’nun zararını artırabilir.
FoMO’nun tersi “Kaçırmanın Keyfi” anlamına gelen JoMO’dur ve psikolojik rahatlama sağlar.
Kaynakça:
Bacaksız, S., Özsoy, İ., Teğin, T., Bıçaksız, P., & Tekeş, B. (2023). Anonymity as a Moderator of the Relationship Between FoMO (Fear of Missing Out) and Psychological Well-Being. Psychological Reports, 126(5), 2303-2321. https://doi.org/10.1177/00332941231180115
Yorumlar