top of page

Antisosyal Kişilik Bozukluğu Nedir? ASKB Belirtileri ve Tedavisi

  • Yazarın fotoğrafı: Elanur Adeka
    Elanur Adeka
  • 10 Kas
  • 2 dakikada okunur

Antisosyal kişilik bozukluğu, psikolojide uzun süredir araştırılan ve toplumsal düzen üzerinde önemli etkileri olan bir kişilik durumudur. Genellikle çocukluk veya erken ergenlik döneminde ortaya çıkar ve bireyin yaşamı boyunca devam eder. Bu bozukluğa sahip bireyler başkalarına zarar vermekten çekinmez, başkalarının haklarını önemsemez ve kuralları ihlal etmeyi doğal karşılar.


Antisosyal Kişilik Yabancılaşması
Antisosyal Kişilik Yabancılaşması

Empati ve suçluluk duygusu genellikle zayıftır; manipülatif, dürtüsel ve sorumsuz davranışlar sergilerler. Kendi çıkarlarını her şeyin önüne koyma eğilimindedirler ve sıklıkla suç içeren davranışlara yönelirler. Bu nedenle antisosyal kişilik, yalnızca bireyin davranışlarını değil, aynı zamanda toplumla kurduğu ilişkileri de belirler.


Anti-Sosyal Kişilik Bozukluğu (ASKB), DSM-5’e göre B kümesi kişilik bozuklukları arasında yer alır. B kümesi bozukluklar, dramatik, duygusal ve öngörülemeyen davranışlarla karakterize edilir; ASKB de bu özellikler doğrultusunda dürtüsellik, empati eksikliği ve manipülatif davranışlar gösterir. Tomografi incelemelerinde, ASKB tanısı almış ve şiddet suçu işlemiş bazı bireylerde anteroinferior temporal lob ve amigdala hasarı tespit edilmiştir; bu yapılar suç davranışıyla ilişkilendirilmektedir. 


Çocuklukta gözlenen davranım bozuklukları, bu kişilik tablosunun öncü göstergeleri olabilir. Psikanalitik yaklaşımlar, bu durumun temelinde erken bağlanma sorunları ve yetersiz ebeveyn ilgisi olduğunu öne sürmektedir. Sevgi ve ilgi eksikliği ya da reddedilme, başkalarına karşı kayıtsızlık ve saldırganlığı artırabilir. Sürekli ihmal edilen bir çocuk benliğini tanımakta, yetişkinlikte duygusal bağ kurmakta, güvenmekte ve samimi ilişkiler geliştirmekte zorlanabilir; bu durum, risk almaya yatkın ve antisosyal davranışların temelini oluşturmaktadır.


Antisosyal eğilimler her zaman görünür değildir. İş yaşamında bu özelliklere sahip bireyler kısa vadede “başarılı” gibi görünebilir; ikna becerileri yüksektir, risk alırlar ve hızlı karar verebilirler. Ancak aynı zamanda manipülasyon yoluyla çıkarlarını koruyabilir, ekip çalışmasını sabote edebilir veya sorumluluklarını başkalarına yükleyebilirler. Sosyal çevrede ise empati kurmakta zorlandıkları için ilişkiler yüzeysel ve çıkar temelli kalabilir; bu durum çevrelerinde güvensizlik yaratır.


ASKB'nin Sosyal İzolasyonu
ASKB'nin Sosyal İzolasyonu

Gündelik yaşamda da antisosyal örüntüye rastlamak mümkündür: Trafikte kuralları hiçe saymak, sırada beklemeyi reddetmek veya başkalarının haklarını kendi çıkarları için yok saymak, bu kişilik yapısının toplumsal yansımalarıdır. Nöropsikolojik araştırmalar, empati işleme süreçleri ve dürtü kontrolü ile ilgili beyin bölgelerinde farklılıklar olabileceğini göstermektedir.


Antisosyal kişilik bozukluğu yalnızca klinik bir tanı değil, toplumsal yaşamın her alanında dikkate alınması gereken bir durumdur. Bireysel geçmiş, erken yaşantılar, aile dinamikleri ve kültürel faktörler bu örüntünün şekillenmesinde rol oynar. Tedavi genellikle zordur; ancak psikoterapi yoluyla dürtülerin kontrol altına alınması, empati becerisinin geliştirilmesi ve toplumsal uyumun artırılması hedeflenir. Aile ve yakın çevrenin sürece dahil edilmesi, grup terapisi gibi destekleyici yöntemler de olumlu sonuçlar sağlayabilir.


Antisosyal kişilik bozukluğu ile asosyallik farklı kavramlardır; biri başkalarına zarar verebilirken, diğeri çoğu zaman yalnız kalmayı tercih etme veya sosyal ortamlardan uzak durma anlamına gelir ve kişinin başkalarına zarar verme eğilimi yoktur. Bu ayrımı bilmek önemlidir. 


Antisosyal Kişilik Bozukluğu Hakkında Bazı Hap Bilgiler:

  • Depresyon ve madde kullanımı ASKB’de sık görülür.

  • Cezaevi popülasyonunda ASKB oranı %47’ye kadar çıkabilir.

  • Tahminlere göre, çocuklukta davranış bozukluğu tanısı almış olan  kızların %25’i ve oğlanların %40’ı ileride ASKB geliştirebilir.

  • ASKB yaygınlığı 24–44 yaş arasında en yüksek olup, 45–64 yaş arasında düşer.

Yorumlar


bottom of page