top of page

Gördüğünü Hisseden Beyin: Ayna Nöronların Gücü

  • Yazarın fotoğrafı: Elanur Adeka
    Elanur Adeka
  • 21 Haz
  • 2 dakikada okunur

Hiç karşınızdaki esnerken sizin de farkında olmadan esnediğiniz oldu mu? Büyük ihtimalle cevabınız evet olacak. Çünkü bu hepimizin yaşadığı çok sıradan ama aslında bir o kadar da gizemli bir durum. İşte bu küçük ama ilginç olayın arkasında, tam da beynimizin derinliklerinde çalışan “ayna nöronlar” var. Bu nöronlar, izlediğimiz hareketleri yapıyormuşuz gibi aktive olan hücrelerdir. Yani birinin esnediğini gördüğümüzde, beynimiz o hareketi taklit etmeye başlıyor, tıpkı kendi bedenimiz yapıyormuş gibi.


Ayna Nöronlar Nedir? 

Ayna nöronlar ilk kez 1990’larda İtalyan bilim insanları tarafından, bir maymun muz yerken ve izlerken aynı nöronların aktifleşmesiyle keşfedildi. Bu nöronlar, yalnızca bir eylemi yaparken değil, gözlemlediğimizde de aynı şekilde çalışıyor. Yani beyin sadece hareket üretmez, başkalarının hareketlerini de anlamlandırır.

ree

Biz insanlar olarak, sosyal ve duygusal etkileşimlerde gelişmişliğimizi ayna nöron sistemiyle de gösteriyoruz. Bu sistem sayesinde empati kuruyor, duyguları anlayıp mimikleri taklit ediyor ve dili öğreniyoruz. Bir bebeğin annesinin yüzüne bakarak gülümsemeyi öğrenmesi, çocukların çevresindekileri izleyerek konuşma becerilerini kazanması, bir tiyatro oyununda sahnedeki karakterin acısını içimizde hissetmemiz... Bunların hepsi ayna nöronlarımız sayesinde.

Bu nöronlar hem öğrenmeyi hem de toplumsal uyumu sağlar. Karşımızdakini anlamak, duygularını paylaşmak ve ona göre tepki vermek, sosyal ilişkilerimizin temelini oluşturuyor.


Ayna Nöronlar Ne İşe Yarar ?

Ayna nöronlar, arkadaşımızın duygusunu sezmemizi sağlar. Bize bir şey söylemese de gözlerinden, beden dilinden ya da ses tonundan anlayabiliriz. Ayna nöronlar, karşımızdakinin duygusunu tam olarak bilmemize gerek kalmadan onu sezebilmemizi sağlar. 


Bu noktada devreye beyin plastisitesi girer. Yani beynin değişebilme, yeniden şekillenebilme kapasitesi. Öğrendiklerimiz, deneyimlerimiz, kurduğumuz ilişkiler, gözlemlediğimiz insanlar… Bunların hepsi beynimizdeki bağlantıları değiştiriyor. Bu süreçte ayna nöronlar da büyük rol oynar. Ne kadar çok gözlem yapar, taklit eder, empati kurarsak beynimiz o kadar esnekleşiyor; yeni yollar oluşturuyor, eski yolları yeniden düzenliyor.

Bir arkadaşının gitar çaldığını izlemek bile, beyninde o hareketin provasını yapmana yol açabiliyor. Eğer sonrasında gerçekten eline gitar alırsan, işin daha da kolaylaşabiliyor çünkü beyin bu harekete zaten “ısınmış” durumda oluyor. Pratik önemlidir ama ayna nöronlar izleyerek de öğrenebileceğimizi gösterir ve bu esneklik hayat boyu devam eder. 


Yeni insanlarla tanışmak, farklı duygulara tanıklık etmek, yeni şeyler öğrenmek… Hepsi beynimizi yeniden biçimlendiriyor. Ayna nöronlar bize başkalarını anlamayı, onlara benzemeyi, birlikte hareket etmeyi sağlarken; plastisite ise bu deneyimlerin beynimizde iz bırakmasına izin veriyor. Birini anlamak, sadece o anla sınırlı kalmıyor. Beynimiz o anlayışı bir yapı taşı olarak içine alıyor ve onunla kendine yepyeni bir şekil veriyor diyebiliriz.

Yani biz bir başkasını izlerken, aslında kendi zihnimizi yeniden inşa ediyoruz. Birinin acısını gördüğümüzde yalnızca üzülmüyoruz; beyin, o duyguyu tanıyor, öğreniyor ve kaydediyor. Bu, insan olmanın nörolojik karşılığı gibi: Taklit eder, hisseder ve izleyerek değişiriz.


Ayna nöronlar görünmez ama etkileri her yerde hissedilir. Birinin gülümsemesiyle bizim de gülümsememiz, içten içe bir şeyler hissetmemiz boşuna değil. Beynimiz, karşımızdakine küçük bir ayna tutuyor diyebiliriz. Belki de bu yüzden insanlık sadece “ben” değil, biraz da “sen” olabilmeyi gerektiriyor.


Ayna Nöronlar Hakkında Hap Bilgiler:

-Maymun beynindeki bazı bölgelerde, nöronların yaklaşık %20–30'u ayna nörondur. İnsanlarda da benzer bir sistem olduğu düşünülmektedir.

-Kuşlar ve bazı diğer türlerde de ayna nöron benzeri sistemler gözlenmiştir. 

-Sporcularda veya dansçılarda, mesleki becerilere özgü eylemleri izlerken ayna sistemi daha yoğun çalışır.

-Bebekler doğar doğmaz mimikleri taklit eder. Bu, ayna nöronlar sayesinde olur.


Yorumlar


bottom of page