top of page

Cumhuriyet Mucizesine Giden Yol

  • Yazarın fotoğrafı: ENES ÇELEBİ
    ENES ÇELEBİ
  • 28 Eki
  • 2 dakikada okunur

Tarihçi Arnold Toynbee, “Biz Batılıların 400 yılda kurduğumuz uygar kurumları, Atatürk dört yılda kurmayı başardı.” der. Gerçekten de Cumhuriyet, yüzyıllarca süren bir çöküşün ardından, kısa sürede yeniden doğuşun adıdır. Bu mucize, hem büyük bir lider hem de onunla aynı idealleri paylaşan bir halk sayesinde mümkün olmuştur.


Bir Fikir Adamı Olarak Atatürk

Mustafa Kemal, Cumhuriyet fikrini bir gecede değil, uzun yıllar süren gözlem, okuma ve analizlerle olgunlaştırmıştır. Harbiye yıllarından itibaren Rousseau, Montesquieu, Kant gibi düşünürlerin yanı sıra Ziya Gökalp, Namık Kemal, Tevfik Fikret gibi yerli aydınlardan da etkilenmiştir. Osmanlı’nın çöküş nedenlerini cephelerde gözlemlemiş, farklı sistemleri incelemiş ve kurtuluşun “ulus egemenliğine dayalı modern bir devlet” ile mümkün olacağını anlamıştır.

Arkadaşları Asım Gündüz ve Ali Fuat Cebesoy, onun daha 1900’lü yılların başında Cumhuriyetçi fikirler taşıdığını aktarır. Atatürk, bir imparatorluğun yıkıntısından yeni bir Türk devleti doğurmayı hedefliyordu.


ree

Cumhuriyet Fikrinin Tohumları

Atatürk’ün 1919’da gönderdiği raporda yer alan “Millet, milli egemenlik esasını kabul etmiştir.” ifadesi Cumhuriyetin işaretidir. Amasya Genelgesi’nin “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” cümlesi ise doğrudan Cumhuriyetin özüdür.Sivas ve Erzurum Kongreleri, padişah otoritesine karşı halk egemenliğini savunan ilk adımlardır. Dönemin İngiliz ve Fransız gazeteleri bile bu süreci “Cumhuriyet girişimi” olarak tanımlamıştır.

Efendiler, yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz!”Bu cümleyle 29 Ekim sabahı, Türk milleti kendi kaderini eline almıştır. 158 milletvekili oybirliğiyle Cumhuriyeti kabul etmiş, Mustafa Kemal ilk Cumhurbaşkanı olmuştur. Meclisteki sevinç ve gözyaşları, bir milletin yeniden doğuşunun sembolüdür.


Kültür ve Medeniyet Devrimleri

Atatürk için Cumhuriyet yalnızca bir rejim değil, bir medeniyet hamlesidir. “Muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkmak” hedefiyle eğitime, bilime ve sanata büyük önem vermiştir.1927’de nüfusun yüzde 80’i köylerde, okuma yazma oranı yüzde 7 iken, 1935’te bu oran yüzde 20’ye çıkmıştır. 1934’te Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmiş, 1935 seçimlerinde 18 kadın meclise girmiştir.Yabancı bilim insanları ve sanatçılar ülkeye davet edilerek konservatuvar, orkestralar ve üniversiteler kurulmuştur. Bu atılımlar, kültür devrimlerinin kalıcı temelini oluşturmuştur.


Cumhuriyet: Bir Milletin Tabiatına Dönüşü

Cumhuriyet, Türk milletinin karakterinde var olan özgürlük, eşitlik, kadına saygı ve ilericiliğin devlet biçimidir. Atatürk’ün “Türk milletinin tabiatına en uygun yönetim, cumhuriyet yönetimidir” sözü bu gerçeği anlatır.O, hastalığının son dönemlerinde bile “Mustafa Kemaller artık 20 yaşında” diyerek Cumhuriyeti gençlere emanet etti.

Bugün bize düşen, o emaneti korumak, her yıl daha aydınlık bir Türkiye için Cumhuriyet meşalesini taşımaktır.

“Ey Türk gençliği, birinci vazifen; Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.”

Cumhuriyetimizin 102. yılı kutlu olsun.


Cumhuriyet Hakkında Hap Bilgiler:

- Asım Gündüz: “Bizler vatan, millet ve Türklük fikrini ilk defa Harp Akademisi sıralarında Atatürk’ten öğrendik” der.

- 7 Eylül 1919 günü İstanbul’daki İngiliz Yüksek Komiseri Amiral Robeck, Dışişleri Bakanı Lord Curzon’a gönderdiği raporda Sivas Kongresi’ni “Bir Cumhuriyet girişimi” olarak nitelemişti. 

- Ulu önder, Nutuk’u okurken sonuna vasiyetnamesi ya da çocuklarına verdiği emir olan “Gençliğe Hitabeyi” okur. İzleyenler ve o anın şahitleri Atatürk’ün, Gençliğe Hitabe’yi okurken sesinin titrediğini, birkaç defa duraksayıp gözlerinin yaşardığını söylerler. 

Yorumlar


bottom of page