top of page

Tarihteki ilk müşteri şikayet formu: Ea-nāşir

  • Yazarın fotoğrafı: Gökdeniz Yerden
    Gökdeniz Yerden
  • 3 Şub
  • 2 dakikada okunur

1930-1931 yılları arasında Sir Leonard Woolley’in Ur’da (Irak) yaptığı kazı çalışmalarında, dini yazılardan edebi yazıtlara kadar birçok eser bulunmuştur. Bu eserler; farklı uygarlıklar ve dönemlere ait olup, arkeoloji tarihinde bir devrim yaratmış ve bin yıllık bir zaman aralığına ışık tutmuştur. Bulunan eserler arasında MÖ 1750 ~ yılından kalma Akkadca (ölü bir Orta Doğu dili) yazılmış kil bir tablet de vardır. Orta Doğu’daki birçok eser gibi British Museum’un himayesinde olan tablet , Ur’da bulunan en önemli arkeolojik keşiflerden biri olmakla beraber popüler kültürdeki şöhretini içeriği ile kazanmıştır.


Tablette yazılanlar bir tüccar olan Nanni ve bir toptancı olan Ea-nāṣir’in hikayesini anlatıyor. Hikayeye göre Ea-nāṣir; Nanni’nin gönderdiği bir ulağa kalitesiz bakır satmış, ulağı tepki gösterince de “Alacaksan al, almayacaksan da git!” demiştir. Nanni bu olaya çok alınmış ve bahsedilen tableti bir tepki olarak ulak aracılığıyla göndermiştir. Ea-nāṣir’e teslim edilen tablette anlatılana göre Nanni, Ea-nāṣir’in bu davraşının ona borcu olan 1 mina (antik bir ağırlık birimi) gümüş için olduğunu öne sürmüş, Ea-nāṣir’in kendisine olan borcunun (Ea-nāṣir adına gördüğü birkaç işin) da 1 mina gümüşten daha önemli olduğunu vurgulamıştır. 



 Ea-nāṣir’in genel tavrı ve küçümseyici davranışlarının günümüzdeki bazı tüccarlara benzetilmesiyle tablet komedi değeri kazanmıştır. Ea-nāṣir’in bu tip müşteri şikayeti içerikli tabletleri evi olduğu tahmin edilen alanda adeta bir futbol takımının kupa koleksiyonu gibi biriktirmesi de bu olaylar silsilesini trajikomik hale getirmiştir. 


Modern zamanlarda ortaya çıktığını düşündüğümüz ekonomik ve sosyolojik problemlerin aslında yüzyıllardır var olması insanlık olarak aslında ne kadar ilerlediğimiz konusunda merak uyandırmakta, yaklaşık 3000 yıl önce yaşamış biriyle aynı problemleri paylaşabilecek olmamız ise yeni ufuklar açmaktadır.


Tabletin tamamının ekibimiz tarafından İngilizce’den çevrilmiş ve basitleştirilmiş halini aşağıda okuyabilirsiniz:


Ea-nāṣir’e söyle ki Nanni bu mesajı göndermiştir:

“Geldiğinde bana dedin ki: ‘Gimil-Sin geldiğinde ona kaliteli bakır külçeleri vereceğim.’ Sonra gittin, ama bana verdiğin sözü tutmadın. Ulağımın önüne kalitesiz bakır külçeleri koydun ve dedin ki: ‘Alacaksan al, almayacaksan da git!’

Beni kim sanıyorsun ki bana böyle davranabiliyorsun? Benim paramla dolu olan bir torbayı almaları için bizim gibi beyefendiler yolladım, fakat sen bu çantaları boş göndererek beni hor gördün. Telmun ile ticaret yapan tüccarlar arasında bana böyle davranan var mı? Sadece sen benim ulağıma böyle davranıyorsun! Sana bir mina gümüş borcum var diye böyle konuşabileceğini sanıyorsun, hem de ben ve Umi-Abum saraya senin adına 1080 libre (bir ağırlık birimi) bakır vermişken. 

Bilinsin ki bundan sonra senden kalitesiz bakır almayacağım. Alacağım külçeleri teker teker seçeceğim, ve bu davranışından dolayı gereğini görürsem malı reddetme hakkımı kullanacağım.”


Tarihteki ilk şikayet raporu: Ea-nāṣir hakkında hap bilgiler:

  1. Ur’daki kazı çalışmaları 1922’de başlamış, 1934’te bitmiş ve 12 yıl kadar sürmüştür.

  2. Sir Leonard Woolley’in ekibi Ur antik kentini oluşturan bölgenin yalnızca %40’ı ile ilgilenebilmiş, kalan kısımlar ise sonraki tarihlerde kazılabilmiştir.

  3. Ur’daki bakırın çoğunluğunun günümüzde Bahreyn adlı ülkenin sınırları içinde kalan bölgeden geldiği düşünülmektedir. Bu, çok eski bir global ekonomi örneğidir.

Comentarios


bottom of page